12 Nisan 2014 Cumartesi

Bugün Şebnem Ferah'ın,Kraliçe'mizin Doğum Günü! :)



Bu yazımda Şebnem Ferah'ın doğum gününü kutlamak bu sırada da onu neden bu kadar çok sevdiğime dair içimden gelenleri paylaşmak istiyorum.Şebo'nun çok sağlam bir hayran kitlesi var.Bu bağın sevginin kaynağı Şebo'muzun bizimle bizim onunla kurduğumuz kadar saf gerçek bir sevgiyle adeta gözümüzün içine bakarak iletişim kuruyor olması.İddia ediyorum Şebo'nun sesini duyma oranım annemin sesini duyma oranımla yarışır :)Bu kadar çok dinlediğim-dinlenildiği halde, her dinlenildiğinde farklı anlamlar çıkartılabilen hayaller kurduran ve asla eskimeyen bir müzik onunkisi.Yıllandıkca şarap gibi güzelleşiyor.Parçaları kanımın içine hücrelerime işlenmiş gibi,sanki hafızamı kaybetsem adımı bile hatırlasam şarkı sözleri beynimden silinmeyecekmiş gibi! 8-9 yaşındaki bir kız o sözlerden müzikten ne anladı ne anlam çıkardı da tutkuyla dinlemeye devam etti diye düşündüğüm zaman sahnede düşüncelerini,sevgisini,acısını çığlıklarıyla hiç çekinmeden ifade eden güçlü bir kadın görüyorum.Gördüğüm tüm herkesten farklı bir kadın.Durum böyle olunca onu rol model alıp ta küçüklüğümden beri müzisyen olmak istedim.Dinlenildği zaman evet bu Şebnem Ferah'ın şarkı sözü denilecek kadar özgün kendi imzasını taşıyan sözler yazmak...Bir şeyi bu bir şarkı sözü olsun bir şiir olsun her ne olursa bu kadar benliğine aldığın zaman bazı şeyler puzzle parçaları gibi birleşmeye başlıyor.Benim Adım Orman albümü ilk çıktığında çok eleştiri görmüştü.Bana göre bu albüm diğer tüm albümlerden izler taşıyan, adeta o albümlerin sağlaması parçalar taşıyan her zamanki Şebo'dan bir albümdü.Orman gibi...İçinde hem huzur barındıran hem de bi o kadar karmakarışık.Hatta bu albümden sonra çıkan Od'un habercisi gibi.Örneğin; Birileri var önümde yerimde her yanımda yüreğimde/birileri var ruhunun şerefini zalimin gölgesine satmayan(Serapmış/Birileri var),Kalbimin topraklarına mezarlar kazdın/her şeyi gömdüm kalbim mezar(Mahalle/Kalbim Mezar),Asıl içimde içinde yüzdüğüm bir deniz var/sonunda boğulmak olsa da benim o sularda yüzmem gerek(Can Kırıkları/Okyanus) Sana bilmediği bir şey söyleyemem ben de hiç bir şey bilmiyorum/Benim belki de gizli bir bildiğim var(Sana Bilmediğin Bir Şey Söyleyemem/Can Kırıkları)gibi..Tüm parçalar birbirinden izler taşıyor.Bunun anlamı ise şu:yazdığı tüm sözler gerçekten hissedilerek yazılıyor.Sanki birbirinin devamı gibiler.Sadece kafiyeli olsun diye yazılan söz dizisinden öte bir insanın imgelem dünyasından çıkıp gelmiş bir hikaye,içinde demlenip belli bir zaman sonra dışa vurulmuş duygular bunlar...Nice mutlu yaşlara kraliçe! İyi ki senin gibi bir insanı tanıma dinleme şansına erişmişiz:)

-Selin \m/